Akne, (Sivilce), ergenlik döneminde başlayan, toplumda %85-%100 oranında görülebilen ve nadiren 40’lı yaşlara kadar devam edebilen “pilosebase” diğer adıyla “kıl-yağ” biriminin bir hastalığıdır. En sık yüzde görülmekle birlikte, akne rahatsızlığı; sırt, omuz, üst kollar, göğüs ve boyun bölgesi, saçlı deride de ortaya çıkabilir.
Genetik yatkınlığı olan bireylerde, artan yağ salgısıyla beraber cildimizde bulunan mikroplar özellikle de bakteriler, yağ bezlerinde çoğalır ve püstüler akne dediğimiz, ucu sarı çevresi kırmızı sivilce oluşumuna sebep olur. Dokunmakla ağrılı bu sivilceler eğer tedavi edilmezse, büyüyerek kistleşebilir. Kistik akne, mutlaka sistemik tedavi gerektirir, kalıcı iz bırakabilir.
Akne izleri ise özellikle nodülokistik aknesi olanlarda sık görülen bir kozmetik problemdir. İz bırakma ihtimali ve kişinin sosyal açıdan özgüvenini azaltması nedeniyle erken dönemde tanının konulması ve tedavisinin başlanması önemlidir. Akne hangi yaşta ve hangi şiddette olursa olsun tıbbi bakım ve tedavi gerektiren bir durumdur, kendiliğinden geçmesi beklenmemelidir. Tedavide; en önemli basamak cilt temizliğidir. Cilt temizliği sabah akşam kişisel olarak yapılmalıdır. Belirli aralılarla profesyonel cilt bakımı yaptırılmalıdır. Cilt bakımı sırasında tek tek siyah ve beyaz noktalar temizlenirken, iltihaplı sivilceler de giderilir. Beraberinde aknenin şiddetine göre dermatoloğunuzun tavsiye ettiği tıbbi tedaviler (ilaç ve kremler) kullanılmalıdır.
Kişide önemli oranda psikolojik sorunlara yol açabilen akne izlerinin tedavisinde kimyasal peeling, dermaroller/dermapen, PRP, mezoterapi, somon DNA, çok çeşitli lazerler ve iğneli radyofrekans yöntemleri gibi birçok tedavi seçeneği mevcuttur.Uygulamaların özellikle kış aylarında yapılması önerilir.