Saçlarımız  protein yapısında olan kıl folliküllerinden oluşur. Ortalama saç follikülü sayısı 100.000 kadardır. Saç follikünün sayısını, rengini ve kalınlığını belirleyen asıl faktörler; hormonlar ve genetik yapıdır. Ancak güneş ışınları, çevre kirliliği, sigara, diyet ve yaşam tarzı da saçların yapısını etkiler. Ayda ortalama 1-1.5 cm uzayan saçlarımızın ortalama ömrü ise 2-5 yıldır. Bu süre sonunda fizyolojik olarak yaşam döngüsünü tamamlayan saç teli dökülür. Dolayısıyla herhangi bir zamanda günde 100 tele kadar dökülen saç normal kabul edilebilir.

Saç dökülmesi kadın ve erkeklerde sık karşılaşılan ve hastaların yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen bir sorundur. Aslında her saç teli gelişiminin sonunda dökülür. Ancak günde 100-150’nin üst ündeki saç dökülmesi araştırılmalıdır. Saç dökülmesi aslında bir hastalık değil altta yatan bir hastalığın veya genetik yapının bir belirtisidir. Saç dökülmesi ile başvuran hastada ayrıntılı öykü, fizik muayene, çeşitli laboratuvar tetkikleri ve girişimsel tanı yöntemleri ile saç dökülmesi nedeni belirlenir. Genel olarak saç dökülmesi; erkek tipi genetik dökülmeler (Androjenik-Androgenetik alopesi), tepkisel saç dökülmesi (Telogen effluvium), deri hastalığı, saç hastalığı, bağışıklık sistemi hastalığı, enfeksiyonlar, hormonal nedenler, fiziksel veya kimyasal faktörler, doğuştan olan hastalıklar ve tümörlere bağlı gelişir. Klinikte en sık karşılaştığımız saç dökülmesi nedenleri; Erkek tipi saç dökülmesi olarak da adlandırdığımız “Androjenik (Androgenetik) alopesi” ve tepkisel saç dökülmesidir(telogen effluvium).

Saç dökülmesinde nedene yönelik tedaviler seçilmelidir. Androjenik alopesilerde Minoxidil ve Finasterid FDA tarafından onaylı tedavilerdir. Ancak düzenli kullanım gerektirir ve çeşitli yan etkilere neden olabilir. Günümüzde Androjenik alopesilerde en etkili tedavi seçeneği saç ekimidir. Ancak cerrahi bir işlem olması, cerrahi sonrası sosyal hayattan izole olma gereksinimi ve pahalı olması nedeniyle her hasta tarafından tercih edilmemektedir. Günümüzde androjenik alopesilerde PRP ve mezoterapi yöntemleri tek tek veya kombine bir şekilde kullanılmaktadır.Polikistik over sendromu veya guatr gibi hormonal bozukluklara bağlı gelişen alopesilerde altta yatan hormonal sorun çözülmeli, gerekli hormon takviyesi yapılmalıdır. Tüm bunlara ek olarak alopesilerde destek tedavileri önemlidir. Saçlar, kemik iliğinden sonra vücudumuzda en hızlı gelişen dokudur. Dolayısıyla bu hızlı büyüme için proteine, vitaminlere ve minerallere ihtiyaç duyar. Bunların eksikliği durumunda ise saç dökülmesi görülür veya saç dökülmesi şiddetlenir. Bunlar içerisinde demir, çinko, vitamin A, vitamin B kompleksi, biotin , vitamin B12, vitamin C, vitamin E ve esansiyel yağ asitleri yer almaktadır. Bu vitaminlerin günlük yeterli dozlarda alınması ile mevcut saç dökülmesinde azalma ve/veya düzelme gözlenecektir.

Otolog Mikrogreft Tedaviside son yıllarda uygulanan tedaviler arasındadır.Son teknoloji olan bu tedavide, ense bölgesindeki hormonlardan etkilenmeyen saçlı deriden 3 adet 3 mm’ lik deri parçalarının alınıp işlemden geçirilmesi ve ihtiyaç duyulan bölgeye enjekte edilmesi söz konusudur. Tek seanslık bir işlem olup kişinin sosyal hayatını engelleyecek bir durum oluşturmaz, kişinin kendi hücreleriyle yapıldığı için alerji riski yoktur. Sonuçlar 3. Aydan itibaren gözlenmeye başlar. Daha fazla saç yoğunluğu istendiğinde 6 ay sonra tekrarlanabilir.