Cilt, dış ortama karşı koruma sağlayan bir giysi gibidir. Dış ortam ile devamlı teması cildi hastalıklara daha yatkın hale getirir. El ve ayaklar gün içerisinde basınç, sürtünme ve baskıya maruz kalır. Cilt bundan kendini korumak için deride katmanlar oluşturur. Nasır olarak adlandırılan ölü dokular başlangıçta önemli belirtiler göstermese de ilerleyen zamanlarda ciddi sorunlara yol açacağından tedavi edilmelidir. Nasır en çok ayak altında görülmekle beraber ayak kenarlarında, topukta, parmak üzerinde ve parmak aralarında görülebilir. Genellikle ayakta görülen nasır aşırı sürtünme ve baskıya maruz kalan el parmakları ve avuç içlerinde, el parmak aralarında da izlenebilir.
Nasır tedavisi, deride oluşan bozulmaya göre değişebilir ancak nasır türü ne olursa olsun öncelikle yapılan işlem, kalınlaşan ve ağrıya neden olan derinin kaldırılmasıyla başlar. Ayak derisinin belirli bölgelerinde baskı ve sürtünmenin olması, nasır gelişimini hızlandırır. Bunun yanı sıra hatalı ayakkabı kullanımı, doğuştan gelen kemik yapı bozukluklar ve düztabanlık gibi bazı ortopedik sorunlar nasır oluşumunu tetikler.
Dış deri bölümünde oluşan sertleşme, gördüğü baskı nedeniyle dışa doğru değil içe doğru hareket eder. Bunun sonucunda deri kalınlaşması olur ve nasır iç bölüme hızla ilerler. Genellikle ayak parmaklarının üst kısımları, araları, ayak tabanı ve topuk kısmında nasırlar görülür. Deri inceltici solüsyonlar, kriyoterapi, koterizasyon, küretaj ve gerekli olgularda cerrahi uygulanan başlıca tedavilerdir.